Gökçeada'da Balık Avı

Gökçeada'da Balık Nerede Tutulur

Öncelikle Gökçeada'ya gidip büyük boy balıkları kıyıdan tutucam hayaline sizlerde girdiyseniz, bu yazıyı sonuna kadar okumanızda fayda olabilir.

Yazıyı uzun uzun okumak istemeyenlere özet geçmek gerekirse, tekne olmadan kıyıdan Gökçe Ada'da balık tutarım şeklinde düşünceniz var ise bundan vazgeçin. İstanbul'da her yerde bulabileceğiniz 1-2 adet limandan başka neredeyse kıyıya inebileceğiniz yerler bile yok.

Evet kısa özet sonrasında gelelim maceramızın detaylarına, 2 arkadaşımla ( Ferdi Çelik, Cüneyt Efe ) beraber sürekli forum ve gruplardan okuyup balık cenneti Gökçe Ada şeklinde düşündüğümüz hayalimizi gerçekleştirmek adına yola koyulduk. Planımızda 3 gece, 2 gün adada balık avı yapmayı planlıyorduk. İlk gece daha önce gitmediğimiz adanın yabancısı olacağımız için çok pasif bir av ve konaklama ile geçirip, diğer günler tamamen balık avına zaman ayırmayı planlıyorduk. İstanbul'dan sabah erken saatte yola çıktık, ilk hedefimiz Tekirdağ'dan canlı yem alıp, Çanakkale'ye gitmek, oradan da vapurla Gökçeada'ya geçmekti.

Saat 3 gibi planladığımız şekilde Çanakkale'de vapura binip adaya yolculuğumuzu başlatmış olduk. Adaya indiğimizde tatile gelmiş bir çok insan olduğunu ve adanın merkezine yiyecek ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için bile zor girebildiğimizi farkettik. Neyse ki zorda olsa alacaklarımızı alıp adanın güneyine doğru yola çıktık. Uğurlu Limanı'na geldiğimizde orada balık tutan kişilerin yanına gidip ufak balık aldıklarını gördük, bizde ilk olarak limanın sol tarafını yuvalı tarafını denemeyi düşündük. Altımızda 4x4 arazi aracı olmasına rağmen araziden denize bir türlü iniş yolu bulamadık. 2 saat boyunca ufak kayalık arazide denize ulaşabilmek için resmen canla başla uğraştık fakat başaramadık. Saat geçtikçe hava kararmaya başladı ve arazide yolumuzu zor bulmaya başlayınca mecburen araziden çıkıp, yoldan devam etmek zorunda kaldık. Kapıkaya'ya kadar gitmemize rağmen ve her gördüğümüz denize dik yoldan içeriye girmemize rağmen balık tutulabilecek kıyıdan uygun bir mera bulamadık. 

Gece saat 10 olmuştu ve biz halen kalacak kamp yerimizi bulamamıştık ve oldukçada acıkmıştık. Tekrardan Uğurlu Limanı çevresine geri dönme kararı alıp geldiğimiz yolu geriye döndük. Limana geldiğimizde bu çevrede çadırımızı kurup, karnımızı doyurup geceyi burada geçirmeyi planladık, hemen limanın sağ tarafında gördüğümüz ufak koy içerisine aracımız ile girdik, fakat günün yorgunluğu ve çevresinde bulunan diğer araçları göz önüne alarak ince çakıllı bir kuma 4x4 aracımızı saplamış olduk. Yaklaşık 1 saate yakın aracı kurtarma çalışmamız maalesef sonuç vermeyince çadırımızı hemen aracın yanına kurup, mangalımızı yaktık.

Sabah olunca traktör bulup aracımızı çıkaracaktık. Gece Uğurlu Limanı'ndan 1-2 saat civarı spin denememize rağmen balık alamadık. Bu esnada çıkan rüzgardan dolayı çadırımız kazıklarından kurtulup denize uçmuştu. Gece saat 1'de hızlıca üstümdekileri çıkarıp, çadırın peşinden denize girdim : ) Zorda olsa çadırı kurtarmıştım. Ama içerisi su dolu haldeydi. Bir şekilde sabahı edip tekrardan yola düşüp, şuan bulunduğumuz insanların denize girdiği kumsal alandan kurtulup, balık avı yapabileceğimiz meralara gitmek istiyorduk. Fakat bir türlü bu merayı bulamıyorduk. Traktör yardımıyla aracımızı kurtarıp Gizli Liman tarafına yola koyulduk. Gittiğimiz merada kayalar oldukça dik ve keskindi, neredeyse attığımız tüm yemli oltalarda takımlarımızı çekerken koparmamıza neden oldu. Bir kaç saat Kömür Burnu'nda da denemelerimiz başarılı olmayınca Gökçe Ada serüvenimizi kesip Çanakkale Geliboluya dönüp son günümüzü orada geçirmeye karar verdik.

Geri dönüş yolunda vapur sırasında da 1 kişi arabada kalıp diğer 2 kişi limandan spin denemeleri yapmamıza rağmen sadece zargana takibi alabildik. Vapur sırasının bize gelmesiyle beraber 3 saatlik vapur bekleyişimizde sonlanmış oldu. 

Kısacası Gökçeada'da hayallerimizin ufacık bir kısmını bile bulamadık. Ne kıyıdan olta atılabilecek çok fazla mera mevcut, nede söylenildiği gibi büyük balıkları tutabileceğiniz bir liman.

Adada ki limanları zaten İstanbul'da bir çok deniz kenarında ki ilçede bulabiliyorsunuz. Yani öyle abartılacak kadar büyük ne limanı mevcut nede kıyıdan verimli balık avı merası.

Tekne ile balık avına çıkmayacak iseniz, uzun uzun yolculuk yapıp adaya gitmenize değecek birşey maalesef mevcut değil. Bu av denememiz sonrasında Gökçe Ada defterini tamamiyle kapatmış olduk.